Köpeklerde Kısırlaştırma Hakkında Detaylı Bilgiler

Köpeklerde kısırlaştırma konusu neredeyse her köpek sahibinin günün birinde karşılaşacağı bir operasyondur. Yavru ya da yetişkin olsun bir köpek sahiplendiğinizde ilk önce sağlığı için aşıları ve gerekli bakımları aklımıza gelir. Belirli aralıklarla aşılarını ve bit, pire gibi zararlılara karşı önlemlerimizi almaya çalışırız. Daha sonra beslenme konusunda yapmamız gerekenler vardır. Köpeğimizin ihtiyaçlarına uygun mamalar ve gıdalar seçmeye özen gösteririz. Nitekim beslenme konusu tıpkı biz insanlarda olduğu gibi hayati önem taşıyan bir konudur. Sonra bir gün köpeğimiz dişi ise ilk reglini yaşar. Erkek ise ilk kızgınlık belirtilerini gösterir. Bu aşamada tecrübesiz köpek sahipleri ne yapacağını bilemeyebilir. Hatta bazıları bu belirtilerin bir hastalığa işaret edebileceğini zannederek veteriner hekimlerine koşarlar. Ancak problem oldukça basittir. Köpeğiniz doğal yaşam döngüsünün bir parçası olarak çiftleşme arzusu ile kızgınlık dönemine girmiştir. Her canlı organizma, istisnasız, üreme yoluyla neslini devam ettirme içgüdüsü taşır. Bu o kadar kuvvetli bir içgüdüdür ki bazı durumlarda canlı kendi hayatını riske atarak üremeye çalışır.

Bunları anlatmamızın sebebi köpeğinizin doğasını daha iyi anlamak için bir alt yapı oluşturmak. Köpeğiniz de diğer bütün canlılar gibi üreme içgüdüsüne karşı koyamayacak ve belirli bir erişkinlikten sonra periyodik olarak kızgınlık dönemine girecektir. Burada göz önüne alınması gereken bazı durumlar vardır. Çoğu hayvan sahibi işin sadece fizyolojik kısmına odaklanarak hata yapabilir. Biz ise kısırlaştırmaya giden süreçte dostlarımızın hem psikolojik hem de fizyolojik olarak geçirdikleri değişimleri birlikte ele alarak, bu süreci daha anlamlı bir şekilde değerlendireceğiz.

Eğer yavru köpeğiniz ilk kez kızgınlık yaşıyorsa onun psikolojisini de hesaba katmak gereklidir. Tıpkı insanların cinsel olgunluğa ulaştıkları ergenlik dönemleri gibi köpekler de erişkin hale geldikleri dönemlerde duygusal olarak hassaslaşabilirler. Köpeğiniz ilk kızgınlığını yaşarken kendisine neler olduğuna anlam veremeyebilir. Bu süreçte size duygusal olarak her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyabilir. İstemsizce sergilediği kızgınlık belirtileri size sinir bozucu ya da tahammül edilemez gelse de köpeğiniz sadece içgüdülerine yenik düşmüştür. Böyle durumlarda onu suçlamak ve cezalandırmak yapılacak en büyük yanlışlardan biridir. Hiçbir köpek kendi isteğiyle kızgınlığa girerek istenmeyen davranışlar sergilemez. Burada hayvan sahibi olmanın getirdiği sorumluluklar daha iyi anlaşılabilir. Bugüne kadar sık sık hayvan sahibi olmanın getirdiği sorumluluklardan bahsederken neleri kastettiğimizi bu süreçte daha iyi anlayabilirsiniz.

Biz burada bu konunun etik olarak tartışmasına girmeyeceğiz. Objektif olarak köpeklerin kısırlaştırılması ve sonrasıyla ilgili bilgiler vereceğiz. Kısırlaştırmanın kanıtlanmış ve tartışmasız faydalarını hem köpek hem de köpek sahipleri açısında işleyeceğiz ve olası zararlara da değinmeden geçmeyeceğiz. Verdiğimiz bilgilerden sonra karar siz hayvan sever dostlarımıza kalacaktır.

Kısırlaştırma Ne Demektir?

En basit anlatımıyla kısırlaştırma, bir hayvanın üreme sistemlerini bloke ederek üreme becerisini ortadan kaldırmak anlamı taşır. Kısırlaştırma hayvanın türüne ve cinsiyetine göre farklılık gösteren operasyonlarla sağlanır. Köpekler söz konusu olduğunda, dişi köpekler için yumurtalıklarının alınması, erkek köpekler içinse testislerinin alınması yoluyla kısırlaştırma gerçekleştirilebilir. Köpeğinizin cinsine göre yaşı, sağlık durumu ve varsa hastalıkları kısırlaştırmanın zamanını ve şeklini değiştirebilir. Anlaşılacağı üzere kısırlaştırma cerrahi bir operasyondur ve sonrasında bir iyileşme sürecine ihtiyaç duyulur. Bu nedenle hem siz hem de köpeğiniz fiziksel ve psikolojik olarak bu operasyona hazır olmalısınız.

Kısırlaştırma Hangi Yaşlarda Yapılır?

Aslında kısırlaştırma için kesin olarak belirlenmiş bir yaş aralığı yoktur. Altı aylık olduktan sonra her köpek her yaşta kısırlaştırılabilir. Burada önemli olan köpeğin sağlık durumudur. İdeal olarak tavsiye edilen altı aylıktan dokuz aylığa kadar kısırlaştırılma işleminin yapılmasıdır. Çünkü bu dönem köpeğinizin gelişme çağında olduğu, hızla iyileşebileceği ve operasyonun travmasını kolayca üzerinden atabileceği bir aralıktır. Hem siz hem de köpeğiniz için operasyonun ve sonrasının daha kolay atlatılması için tavsiye edilmektedir. Fakat böyle bir imkânınız yoksa köpeğinizi yaşına girdikten sonra sahiplenmişseniz ya da yaşlı bir köpek sahiplenmişseniz, eğer sağlık durumu veteriner hekiminiz tarafından uygun görülürse köpeğinizin kısırlaştırılmasında bir sakınca yoktur.

Kısırlaştırmanın Potansiyel Faydaları Nelerdir?

Kısırlaştırma her ne kadar köpeğinizin fizyolojisine müdahale anlamı taşısa da evcil bir hayvan için düşünüldüğünde bazı açılardan oldukça faydalı bir operasyondur. Bu faydaları iki ana başlıkta inceleyebiliriz. Bunlardan biri köpek sahibine sağladığı faydalar, bir diğeri ise köpeğe sağladığı faydalardır. Öncelikle köpek sahibine sağladığı faydalardan başlayalım.

Köpeğinizi kısırlaştırdıktan sonra kızgınlık dönemi geçirmeyeceğinden, özellikle ev içerisinde daha huzurlu bir ortam sağlanacaktır. Ayrıca özellikle dişi köpeklerde görülen adet kanamaları kesileceğinden ev içerisinde nahoş sürprizlerle karşılaşma ihtimaliniz ortadan kalkacaktır. Bilindiği gibi dişi köpeklerin adet kanamaları köpek sahiplerinin en büyük sıkıntılarından biridir.

Ayrıca kısırlaştırma köpeğinizi hormonlarını etkileyerek saldırganlık davranışını da nispeten önleyecektir. Kısırlaştırılmamış bir köpek, onu çiftleşmeye yönlendiren hormonlarının da etkisiyle daha saldırgan olacaktır. Bilindiği gibi erkek köpeklerdeki testosteron hormonu aynı zamanda köpeği daha saldırgan yapar. Yapılan araştırmalar da üreme hormonlarının köpekleri daha saldırgan yaptığı kanıtlanmıştır. Kısırlaştırılmamış köpekler birbirleriyle daha sık kavga ederler. Bu kavgaların sebepleri doğal ortamlarında çiftleşmek için eş seçiminde üstün gelme çabasından kaynaklanır. Doğal olarak üreme hormonları alınmış bir köpek bu saldırgan davranışları sergilemek için istekli olmayacaktır.

Dişi köpekler için konuşacak olursak, kızgınlık dönemlerinde oturduğunuz evin çevresine yaydıkları koku nedeniyle erkek köpekler toplanacaktır. Köpeklerin koku alma duyusunun ne kadar gelişmiş olduğunu da hesaba katarsak kilometrelerce ötedeki erkek köpekler dişi köpeğinizin kokusunu alarak evinizin çevresine toplanacak ve uzun süre kalacaklardır. Fakat kısırlaştırılmış bir dişi bu kokuları yaymayacağından böyle bir sorununuz olmayacaktır.

Özellikle kızgınlık dönemindeki köpekler hormonlarının etkisiyle bulundukları bölgeleri işaretleme ihtiyacı hisseder. Bu işaretleme de tahmin edebileceğiniz gibi idrar yoluyla yapılır. Köpeğiniz evinizin çevresinde ya da içinde dolaşırken ya da gezintiye çıktığınızda sık sık idrarla işaretleme yapmak isteyecek, hiç olmayacak yerleri kirletecektir. Köpeğinizi kısırlaştırdığınızda hem evinizin çevresi temiz kalacak hem de köpeğinizle çıktığınız gezintiler çok daha keyifli geçecektir.

Erkek köpeklerde görülen bir diğer olumsuz kızgınlık davranışı da evden kaçma eğilimidir. Erkek köpek üreme içgüdüsüyle dişi köpek aramak için evden uzaklaşabilir. Günlerce geri gelmeden çiftleşme güdüsünün peşinden gidebilir. Daha da kötüsü, dişi köpekleri elde edebilmek için diğer erkek köpeklerle ciddi kavgalara girişerek yaralanabilir. Her ne kadar köpekler birbirlerini öldürmek için saldırmasalar da, hormonların havada uçuştuğu bu tip kavgalarda köpeğiniz çok ciddi, hatta ölümcül yaralar alabilir. Kısırlaştırma bu sorunu da ortadan kaldıracaktır.

Yine yukarıdaki gibi bir durum olan sosyal sorunlar, üreme hormonları marifetiyle ortaya çıkacaktır. Köpeğiniz yabancılarla ve özellikle başka köpeklerle sosyalleşmek konusunda sıkıntı yaşayacaktır. Köpeklerde sosyal hayat hormonlardan çok fazla etkilenmektedir. Hormonlarının etkisindeki bir köpek karşı cins köpekleri birer eş, hemcinslerini de birer rakip olarak göreceğinden, sağlıklı dostluklar kurma şansı azalacaktır.

Köpeğiniz açısından kısırlaştırmanın faydalarına gelecek olursak bunların başında tıbbi faydalar gelmektedir. Kısırlaştırma operasyonuyla, testis tümörü gibi özelikle yaşını almış köpeklerde görülen ve maalesef ölümcül olabilen bir hastalığın önüne geçilmiş olur. Yine erkek köpeklerde görülen prostat problemleri de kısırlaştırmayla ortadan kaldırılabilir. Kısırlaştırılmamış bir köpeğin prostatı yaşlandıkça büyümeye devam ederek potansiyel bir sağlık sorununa dönüşür. Köpeğiniz ilerde idrarını yaparken zorlanmalar yaşayacaktır. Prostatın ilerlediği ve enfeksiyon kaptığı durumlarda kısırlaştırma yapılmadan tedavi edilmesi mümkün olamamaktadır.

Dişi köpeklerde ise adet kanamalarından yukarda bahsetmiştik. Bu kanamalar sadece köpek sahibi değil köpek için de ciddi problemlere dönüşebilir. Özellikle başka herhangi bir hastalığa sahip bir köpeğin düzenli aralıklarla kan kaybetmesi sağlığını ciddi manada olumsuz etkileyecektir. Öte yandan bazı durumlarda bu kanamalar kontrolden çıkabilmekte ve köpeğinizin kan kaybını ciddi seviyelere taşıyabilmektedir. Bu gibi durumlarla başa çıkmanın en etkili yolu kısırlaştırmadır.

Kısırlaştırmanın Potansiyel Zararları Nelerdir?

Yazımızda da bahsettiğimiz gibi kısırlaştırma cerrahi bir operasyondur ve her cerrahi operasyon gibi bir takım riskleri de beraberinde getirmektedir. Her şeyden önce kısırlaştırma hormonsal değişiklikler yaratan bir operasyondur ve davranış değişikliklerine neden olur. Bunların başında yeme alışkanlıklarının değişmesiyle iştah açılması görülür. Bu durumda gerekli önlemler alınmazsa köpeklerde obezite görülebilir. Bu durumda köpeklerde beslenme şekli değiştirilmeli ve kısır köpekler için mamalar kullanılmalıdır.

Köpeğinizi altı aylıktan sonra ancak bir yaşından önce kısırlaştırmak genellikle sorun yaratmasa da bazı durumlarda kalça çıkığına sebep olabilir. Bu konuda veteriner hekiminizle detaylı bir görüşme yapmanızı tavsiye ediyoruz.

Kısırlaştırma Öncesi ve Sonrası Yapılacaklar Nelerdir?

Öncelikle veteriner hekiminizle görüşerek köpeğinizin kısırlaştırma operasyonuna hazır olup olmadığını belirlemelisiniz. Operasyondan birkaç hafta öncesinden itibaren köpeğinizin kızgınlık belirtilerini ve davranışlarını incelemeniz veteriner hekiminizle görüşürken gerekli bilgilerin sağlanması açısından faydalı olacaktır. Görüşmeden sonra kısırlaştırma için bir sakınca görülmezse uygun bir gün için randevu alarak kendinizi ve köpeğinizi operasyona hazırlamalısınız. Evinizde başka bir hayvan varsa köpeğinizi ayırmanız gerekeceğinden önceden hazırlıklarınızı yapmanız iyi olacaktır. Ayrıca veteriner hekiminiz köpeğinizin operasyondan bir süre önce mama yemeyi kesmesini isteyebilir. Buna göre bir önceki gün belirli bir saatten sonra köpeğinizi beslememeniz gerekecektir. Operasyon iyi bir veteriner hekimin elinde oldukça basit ve sorunsuz gerçekleştirilecektir. Veteriner hekiminiz olası semptomlara karşı köpeğinizi gözlemlemek ve herhangi bir sorun oluştuğunda hızlıca müdahale edebilmek için gün boyu klinikte kalmasını isteyebilir.

Operasyondan ve operasyon sonrası gözlemlerden sonra köpeğinizi klinikten aldığınızda veteriner hekiminize aklınızdaki bütün soruları çekinmeden sormalısınız. Daha sonra karşılaşabileceğiniz sorunlara karşı tedbirli olmak adına veteriner hekiminize ulaşabileceğiniz numaralar ve adresler yanınızda bulunmalıdır. Köpeğinizi evinize getirdiğinizde narkozun etkisinden çıkmamış olabilir. Aç olduğu için bir şeyler yemek isteyecektir. Ancak yüksek ihtimalle yediklerini kusacaktır. Bu endişe edilmemesi gereken, gayet normal bir durumdur. Köpeğiniz narkozun etkisinden çıkıp yeterince dinlendiğinde sindirim sistemi de düzelecektir. Yine narkozun etkisiyle idrar kaçırma ya da dışkılama gerçekleşebilir. Bunun için köpeğinize hazırladığınız odayı temiz tutmaya gayret etmelisiniz. Ayrıca köpeğiniz operasyonun etkisiyle kendini kötü hissedeceğinden ona her zamankinden daha ilgili ve şefkatli davranmanız onu biraz olsun rahatlatacaktır. Özellikle operasyondan sonraki bir iki günde mümkün olduğunca köpeğinizin yanında olmaya çalışmalısınız. Bu köpeğinize güven duygusu aşılayacak ve operasyonun etkilerini daha kolay atlatmasını sağlayacaktır.

Bunların dışında köpeğinizin vücudunda ameliyat yarası ve dikişler olacağı için yarasını yalayarak ya da dikişleri kemirerek açmaması için boyunluk takmanız gerekebilir. Bu yaraların enfeksiyon kapmaması için ise veteriner hekiminizin tavsiyelerine de uyarak mümkün olduğunca köpeğinizin bulunduğu odayı, su ve mama kaplarını temiz tutmaya çalışın. Yaraları kabuk bağlayana kadar bu konuda özenli olmalısınız.

Genellikle kısırlaştırma operasyonu başarılı geçmişse ve siz de gerekli özeni göstermişseniz köpeğiniz hızlıca iyileşecek ve eski sağlığına kavuşacaktır. Artık sizi ve köpeğinizi daha huzurlu ve mutlu günler bekliyor demektir.

Köpeklerde kısırlaştırmayla ilgili elimizden geldiğince detaylı ve faydalı bir içerik oluşturmaya çalıştık. Eğer aklınıza takılan sorular varsa yorum bölümüne yazmaktan çekinmeyin. Size yardımcı olmaktan mutluluk duyarız. Köpeğinizle birlikte sağlıklı ve mutlu günler geçirmeniz dileğiyle.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu