Akvaryum Bitkilerinin Bakımı Nasıl Olmalıdır?

Bitkilerin balık yaşamında da görüldüğü gibi, akvaryum için ne denli önemli oldukları ortadadır. Bunun yanında akvaryuma gayet güzel dekoratif bir görüntü veren bitkiler yumurtlama substratı olarak ta akvaryum için oldukça yararlıdır. O halde akvaryumumuzun vazgeçilmez unsuru olan bitkilerin bakımı da zorunludur. Burada hemen şunu belirtmek gerekir. Akvaryum için bu denli önemli olan bitkilere bir akvaryum meraklısı, balığa ver­diği önemi hiçbir zaman vermez. Onlar için balık önemlidir. Oysa birçok masraflar ederek elde ettiği balıkların bitkiye gereksinimi vardır. Bazı meraklılar ise yapay malzemeden bitkileri akvaryuma koyarak dekor sağlarlar. Oysa bu tip yapay malzemenin yararından çok zararı vardır. Akvaryumdaki bitkinin yaşamında en önemli fak­törler sırasıyla ışık, akvaryum tabanı, akvaryum suyu ve sıcaklığıdır.

Akvaryum Bitkilerinin Bakımı

Akvaryumda canlı bitkiler varsa en az balıklar kadar bitkilerin bakımı da önemlidir. Bu nedenle öncelikli olarak akvaryuma ve akvaryumda yaşayan balıklara göre uygun bitkiler seçilmelidir. Uygun bitkiler seçildikten sonra ise bitkilerin ihtiyaçları düzenli olarak karşılanmalı ve bakımlarına özen gösterilmelidir. Akvaryum bitkilerinin bakımında dikkat etmeniz gereken temek hususlar aşağıdaki gibidir.

Akvaryum Bitkileri İçin Işık ve Işıklandırma

Bitkilerin hayatında en önemli faktör ışıktır. Yeşil bitkiler sadece ışıkta büyüyebilirler. Sudaki çözünmüş C02‘yi alıp, güneş ışığının ve kendilerine yeşil rengi veren klorofilin yardımıyla organik madde haline (yağ, protein, nişasta vs.) çevirir. Bunun neticesinde 02 açığa çıkar. Bu açığa çıkan serbest 02 balıkların olduğu kadar bitkilerinde solunumu için gereklidir. Yeşil bitkilerin bu asimilasyonu için, güneş ışığı yeterli gelmez. Bunun için yapay ışık yakılmalıdır. Zira, her zaman istenildiği kadar güneş ışığı (kışın, kapalı günlerde) bulunmaz.

Bu sebepten, suni ışık kullanılmayan akvaryumlarda sonbahar ve kışın bitkilerin asimilasyonu minimuma (en az seviyeye) inecek, sudaki serbest C02 bitkiler tarafından kullanılmayacağından suda artacak, bitki kendi solunumu için de yararlı olan 02 çıkaramayacak ve akvaryumda uygun olmayan şartlar hasıl olacak bunun sonucu balık ölümleri (sonbahar ölümleri) başlayacaktır. Böyle hallerde ya akvaryumdaki balık sayısını azaltmak ya da havalandırmayı çok arttırmak ve her hafta bir defa suyun 1/4’ünü çekip yerine taze (aynı sıcaklıkta) su koymak gerekir. Bundan başka bütün ölü bitki parçalarını, yem artıklarını sık sık sifon yaparak almak gerekir.

Akvaryum Bitkileri İçin Işıklandırma

Submersal bataklık bitkileri (kökü zeminde, yapraklan su içinde olan bitkiler) genel olarak diğer bataklık bitkilerinden daha az ışık isterler. Bunlar uzun günlerde 15-18 saat ışığa maruz kalırlar. Kışın ise ışık süresi aza­lır ve zaman zaman bu bitkiler ölürler. Tropik bitkiler ise bütün yıl günde 12 saat ışığa maruz kalırlar. Bu yüzden akvaryumda da en uygun ışık süresi 12 saat olmalıdır. Fakat sadece bu ışıklandırma süresi önemli değildir. Bunun yanında ışığın düşüş açısı da oldukça önemlidir. Hemen hemen bütün bitkiler için üstten gelen ışık (Bazıları için de aksi tesir yaratabilir.) çok uy­gundur. Akvaryumu pencere kenarına koymak iyi olmaz. En iyisi hafif açık bir yer seçilir veya ışığın geldiği tarafı örtebilecek ve hareketli bir yeşil veya beyaz madeni bir varak konulur.

Turbadan filtre edilmiş veya içine turba ekstratı konulmuş su, şayet fazla ışıklı bir mevsimsi renkli filtre ile filtre edilirse, buharlaşarak eksilir.

Küçük akvaryumlar için, daha önce de bahsettiğimiz gibi normal ampul ışığı kafi gelmektedir. Daha büyükleri için flüoresans ve led lamba kullanılır.

Akvaryum Tabanı ve Bitki Toprağı Hazırlama

Işıktan sonra ikinci önemli faktör zemindir. Çünkü bitkiler bütün besinlerini sudan almazlar, aynı zamanda kumlu zeminden de alırlar. Kumlu zeminin alt tabakalarında balçıklı bir kısım bulunmaktadır. Bunun için zemine biraz balçıklı tabaka koyup, iri çakıllarla üzeri örtülür. Diğer topraklar, çok kuvvetli alg oluşumuna sebep olaca­ğından kullanılmaz. Zemine kullanılan malzeme, önceden havada kurutulmalı ve soğukta bırakılmalıdır. Zemin yumuşatmak için kum ve kaynatılmış turba yosunu (1/3 kum, 1/3 balçık, 1/3 turba yosunu ya da 1/4 kum, 2/4 balçık, 1/4 turba yosunu) karıştırılmalıdır. Narin bitkiler akvaryum içine bir saksı veya bir kutu vs. içinde konulma­lıdır. Bunun iki faydası vardır. Bir taraftan bitkinin zemini temizlenme sırasında zarar görmemesi gibi, diğer ta­raftan bazı sert zemini sevmeyen balıklar için kısmen açık ve yumuşak yerler bırakılmış olur.

En iyi kum iri olup, içinde karbonat içermeyenidir. Elimizdeki kumdan bir numune üzerine asit döküldüğünde köpürürse, karbonatlıdır denir. Bu kum suda uzun süre durunca, suyun sertliğini yükseltir. Sertlik bazıları için önemli değildir. Ancak, bazı balıklar fazla sertlik istemezler. Bunun için en iyisi kuarz çakılıdır. Buna çok bir balçık ilavesi ile en iyi zemin hazırlanır, yalnız kum çok iyi yıkanır ve uzun zaman dinlendirilir. İlave edilen balçık yumuşak olmalıdır. En iyisi eski, yıkılmış binalarda balçık çukurlarının üst tabakalarından (2-3 cm kalınlığa kadar) alınanıdır. Alınan balçığm birkaç yaz yağmurdan korunmak suretiyle dinlendirilmesi çok iyidir.

Akvaryum Bitkileri İçin Akvaryum Suyu

Zeminle su arasında sıkı bir ilişki vardır. Suyun kalitatif durumu bitkiler için çok önemlidir. Büyüme için, su ve zeminde az bulunan ve eser elementler adı verilen elementlerin bulunması gerekir. Tropikal bitkiler yumuşak ve hafif asit sulan severler, diğerleri az çok sert sular severler.

Akvaryum Bitkileri İçin Suyun Sıcaklığı

Bitkinin doğal ortamdaki su sıcaklığı, onun en iyi gelişmesine olanak verir. Bazı bitkiler en çok 20°C ye kadar dayanabilirken, bazıları ise en az 22 °C’lik sıcaklığı tercih ederler. Bir akvaryum içine konulacak balıkların nasıl birbirileri ile anlaşıp anlaşmayacağı ve diğer istekleri göz önüne almıyor ise, bitkilerinde ısıya olan ilgileri göz önüne alınarak, seçim ona göre yapılmalıdır. Bu seçim yapıldıktan sonra da, akvaryum sıcaklığının istenilen sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmelidir.

Akvaryum Bitkilerinin Beslenmesi

Su yüzeyinde yüzen ya da su altında yaşayan bitkilerin beslenme türü, kara bitkilerinden farklılıklar gösterir. Buna karşılık emers yaşayan ve sadece kökleri su ile örtülü bataklık bitkilerinin bu istekleri kara bitkilerine ben­zer. Gerçek su bitkilerinin besinleri su içinde çözünmüş halde bulunur. Bu besin maddeleri bazılarında köklerle, bazılarında her ikisi ile alınır. Genel olarak kök yapısının beslenme şekline uygunluğundan söz edilebilir. Çok ince, fazla çatallanmamış, basit kökler, sadece bitkiyi zemine bağlamaya yararlar. Buna karşılık, kuvvetli, çatallı kökler aynı zamanda besin alımına da yararlar. Karbondioksit ve oksijen tüm bitkilerde yapraklar ile alınır ve verilir. Bitkileri beslenme şekillerine göre üç gruba ayırabiliriz.

Kökleri İle Besin Alan Akvaryum Bitkileri

Bu gruba Cryptocoryne, Trapa, Stratiotes, Manilea ve Acorus gibi bitkiler girer. Bunlar için kuvvetli ve balçıklı zemin gerekir. Fakat hiçbir zaman suyu asitleştiren karışık toprak kullanılmaz.

Kök ve Yaprakları İle Besin Alan Akvaryum Bitkileri

Bunlarda yapraklar ince ve şeffaf olur. Bunlar yıkanmış, hafif balçık karışımla toprakta iyi gelişirler. Bunların içine Echinodorus, Sagittaria, Vallisneria, Cabomba, Aponogeton gibi bitkiler girer.

Yaprakları İle Besin Alan Akvaryum Bitkileri

Yüzücü ve ince köklü bitkiler besinlerini küçük eklemli ve geniş yüzeyli yapraklan ile alırlar. Bunlar içine Myriophyllum, Elodea, Limnophila, Cabomba, Ceratophyllum, Riccia ve Salvinia gibi bitkiler girer. Bunlar için yı­kanmış ya da yıkanmamış kum yeterlidir.

Akvaryum Bitkilerinde Gübreleme

Kara bitkilerinde, bitkinin gelişmesi için toprağın bizzat gerekli bir unsur olmadığı, yapılan su kültürü dene­meleri ile ortaya çıkmıştır. Bitkiler, kendileri için gerekli elementleri kapsayan sulu besin ortamlarında yetiştiril­diklerinde (su kültürü) sonuç çok iyi olmaktadır. Akvaryum içindeki bitkimiz zaten devamlı olarak su içindedir. O halde bitki büyümesi için gerekli mineraller, besin tuzlarının akvaryuma zaman zaman verilmesinin yararları fazla olacaktır.

Önce bitki için vazgeçilmez elementler nelerdir? Bunun bilinmesi gerekir. Bunun için su kültürle­rinde bazı eriyikler kullanılmış, bunlardan bazıları (Örneğin; KNOP ve Von Der Crone Eriyikleri) çok iyi sonuç vermiştir. Gerek KNOP eriyiği ve gerekse Von Der Crone eriyiklerinin bileşimi göz önüne alındığında bitki için önemli olan 10 element ortaya çıkmaktadır. Bunlar sırasıyla; Karbon (C), Hidrojen (H), Oksijen (O), Azot (N), Kükürt (S), Fosfor (P), Potasyum (K), Kalsiyum (Ca), Magnezyum (Mg), ve Demir (Fe) elementleridir.

Bütün organik maddelerin yapı taşı olan karbon yukarıdaki eriyiklerde bulunmamaktadır. Bitki bunu havadan ya da su içinde erimiş halde alır. Oksijen sudan temin edilir. N, S, P, K, Ca, Mg ve Fe ise tuzlar halinde suda eri­yik olarak temin edilir. Proteinlerin yapıtaşı olan aminoasitlerin önemli parçası olan azot eksikliğinde bitki bü­yümesi derhal durur. Yine protein bileşimine giren kükürt de bu açıdan önemlidir. Canlı hücre için en önemli bir element, çekirdek asitlerinin (DNA ve RNA) yapısına giren fosfordur. Su rejiminin düzenlenmesini sağlayan po­tasyum eksikliğinde büyüme yavaşlar. Potasyum ters çalışan kalsiyum (şişmeyi azaltır) da dengeyi sağlar. Zira kalsiyum yokluğunda bu defa şişen ve geçirgen olan bitkiyi bu durumun sürekliliği ölüme götürür. Klorofil ve diğer bazı bileşiklerin yapısına giren magnezyum ve bitki solunumunda katalizör olan demir noksanlığı ise önemli (sararma) aksaklıklar ortaya çıkarır.

Yine su kültürü denemeleri bu sayılan elementlerden başka eser elementlerin de gereğim ortaya koymuştur. Bunların da en önemlileri Bor (B), Mangan (Mn), Bakır (Cu), Çinko (Zn), Molibden (Mo), Klor (Cl) gibi elementlerdir. Tüm bu elementlerin hangi bileşikler halinde elverişli olacağı suyun pH’ına da bağlıdır.

Bitki gelişmesi için gerekli olan bu elementlerden biri yeter derecede olmazsa, diğer elementlerin tam ya da fazla olması bile bitkinin normal şekilde gelişmesini engeller. Bitki bunlardan birinin eksikliği halinde, diğerle­rinden en az (minimum) düzeyde yararlanabilecektir. Buna minimum kanunu adı verilir.

Akvaryumda çok bitki buna karşılık az balık varsa karbon eksikliği olacaktır. Bunun için en iyi çare haftada bir kez 100 litre suya bir şişe maden suyu (soda) ilave edilmelidir. Bitkilerin yapraklan sararıyor ya da beyazlaşıyorsa klorofil eksikliğidir ki bunun için 30 litre suya 1 gram demir ve magnezyum sülfat eriyiği ilave edilmelidir. Normal koşullarda aşağıdaki çözeltiden hazırlanıp (VVagner çözeltisi) zaman zaman 5 litre suya 1-2 damla ve­rilmesinin yararları fazladır.

  • 1 litre saf su
  • 15 gram amonyum fosfat
  • 15 gram potasyum nitrat
  • 25 gram sodyum sülfat
  • 40 gram amonyum sülfat

Wendt ise değişik bir yöntem tanımlamıştır. Ona göre balçık lapası 1 cm çapında küre haline getirilerek gü­neşte ya da fırında kurutulur. Sonra bitki köklerinin yanına yavaşça ve dikkatlice gömülür, üzerine tekrar kum ile örtülür. Burada acele edilirse, balçık çabucak çözünür ve suyu bulandırır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu