Kediler İçin Beslenme Önerileri ve Mama Seçimi

Kedilerin sağlıklı uzun bir ömür sürebilmesi için beslenmeleri en önemli konulardan biridir. Bu yazımızda mama seçiminde doğru bilinen yanlışları ve püf noktaları veteriner hekimlerimizden dinleyeceğiz.

Kediler gerçek karnivor hayvanlar olup hayvansal proteine gereksinim duyar. Doğal ortamlarında kediler protein ihtiyaçlarını ve su ihtiyaçlarının büyük bir bölümünü avlarından karşılar. Piyasadaki kuru mamaların çoğu bitkisel protein ağırlıklıdır. Evde kuru mama ile beslenen kedi yeteri kadar sıvı alamaz. Zira kuru mamalardaki sıvı oranı %5-10 kadardır. Bunun yanında herhangi bir marka konserve kedi mamasında bu oran % 78’lere kadar çıkar ki kedi için çok daha sağlıklıdır.

Ayrıca kuru mama ile beslenen kedilerde alt üriner sistemi hastalıkları, böbrek yetmezliği çok daha sıklıkla görülüyor. Kuru mama yiyen kedilerde diş taşı oluşumu azalır bilgisi de doğru değildir. Kuru mamalarda karbonhidrat miktarı da çok fazladır. Buna karşılık konserve mamalarda karbonhidrat miktarı oldukça azdır ve kedi beslenmesi için daha uygundur.

Kediler İçin Kuru ve Konserve Mama

Ülkemizde en çok tercih edilen beslenme çeşidi kuru ve yaş mama ile beslenmedir. Klinik, petshop ve marketlerden alabileceğiniz ürünler ile kedilerinizi besleyebilirsiniz. Fakat en önemli soru; “Hangisini tercih etmeliyim?” olacaktır.

Kedinizin özel bir durumu olmadığını varsayarsak, tercih kriterleriniz şöyle olmalıdır.

Mamaların etiketlerinde içerik kısmı vardır. Örneğin; rice, lamb, chicken şeklinde kısım bulunur. Bu şu demektir; içerikte en çok pirinç, sonra kuzu, sonra tavuk bulunur. Bu doğrultuda aldığınız üründe asıl kaynağın ne olduğunu görmek için bu sıralamaya dikkat etmeniz gerekiyor. Tavsiyem ise ilk yazan ürünün et olmasıdır.

Yine kedilerin etçil olduğunu bilerek tahılsız ürünlerin veya az tahıllı ürünlerin tercih edilmesi doğru olacaktır. Çünkü belirttiğimiz gibi protein kediler için önemlidir ama protein kaynağının et olması da önemlidir. Yine et ile ilgilide bir ayrıntı mevcuttur. Bazı mamalar taze et, bazı mamalar et unu, bazı mamalar da et ürünleri ibaresiyle satışa sunulmaktadır. Burada tercih edilen her zaman taze et olmalıdır. Marka vermeden örneklemem gerekirse aynı firmanın bir üst seri bir alt seri mamasına baktığımızda, üst seri mama içeriğinde; taze kemiksiz kuzu eti, kuzu et unu yazarken alt seri mamada ise kurutulmuş tavuk eti, pirinç yazmaktadır. Gördüğünüz gibi mamanın kalitesi etiketten kolaylıkla belli olmaktadır.

En çok sorulan sorulardan biri de konserve mamalar ile ilgilidir. Konserve mamalar verilmeli mi? Nasıl verilmeli? Hangisi verilmeli?

Piyasada ucuz olan 400 gramlık konserveler yaklaşık 15 TL’dir. Bunun yanında 85 gramlık konserveler de aynı fiyat civarında satılmaktadır. Ama bir ayrıntı önemlidir. 400 gramlık konservenin etiketinde yazdığı üzere %5 et vardır. Bu da 20 grama denk gelir. Kalan kısmı dolgu maddesi ve diğer ürünlerdir. 85 gramlık konservede ise 20 gr dan fazla et bulunmaktadır. Kediniz için uygun olan her zaman daha çok et içeren olmalıdır.

Kediye Konserve Mama Vermeli Miyiz?

Birçok kaynak kedilerin su içme konusunda problemli oldukları bilindiği için her öğünü %50 konserve ve %50 kuru mama şeklinde düzenlemenizi önermektedir. Bu doğrultuda benim de önerim bu olacaktır.

Çok detaylı olan bu konuyu kısaca ve olabildiğince anlaşılır bir şekilde özetlemeye çalıştım. Umarım siz okurlara az da olsa bir fikir verebilmişimdir. Bu konu bilimsel ve uzun tartışmalara neden olmuş bir konudur. Olay, kedinin bir şeyler yiyerek hayatta kalması değil, optimum sağlıklı bir hayat yaşamasıdır. Konserve mama markası ne olursa olsun tercihimdir.

Kedilerde Sağlıklı ve Dengeli Beslenme

Kedilerin dengeli ve sağlıklı beslenebilmeleri için, gereksinim duydukları besin maddelerinin ve beslenme davranışlarının iyi bilinmesi gerekir. Kediler genel olarak etobur olmakla beraber, yiyecek tercihleri bakımından kendilerine özgü bireysel davranışları, beslenmelerinde önemli rol oynamaktadır. Kedilerin beslenme özellikleri dikkate alınarak hazırlanmış ticari mamaların kullanımı ülkemizde de son yıllarda yaygınlaşmıştır.

Kedilerin beslenme ile ilgili sorunları, daha çok sahiplerinin bilinçsiz davranışları nedeniyle aşırı beslemeden ya da dengesiz beslemeden kaynaklanmaktadır. Öğün sayılarının yanlış düzenlenmesi, hayvanın aktivitesine göre beslenme düzeninin yapılmaması problemlere yol açmaktadır. Kediler, sık ancak küçük öğünler halinde beslenir. Kısırlaştırılmış bir kedi kısırlaştırılmamış bir kediye göre %24 ila 33 daha az kaloriye ihtiyaç duyar. Obezite, zayıf kedilere oranla şişman kedilerde 2.7 kat daha fazla ölüm riski getirmektedir.

Ticari gıdalar, su kapsamı ve hazırlanış şekline göre; kuru, konserve, yarı yaş gibi sınıflandırılır. Yaşamın belirli safhalarına göre tüm besin maddelerini ve enerjiyi dengeli bir şekilde içeren gıdalar olabildiği gibi, hastalık ya da yetersizlik durumu için hazırlanmış gıdalar da vardır. Bazı gıdalar tek başına yedirilmek suretiyle kedinin tüm ihtiyacını sağlar. Bazı gıdalar ise, hayvanı herhangi bir faktör bakımından desteklemek veya o gıdanın eksikliğini tamamlamak üzere verilir.

Konserve mamalar, çeşitli etler, et yan ürünleri, balık ve tahıllar ile lezzet, aroma, kıvam sağlayıcı maddelerden hazırlanır. Tahıl ve tahıl ürünleri kapsamı azaldıkça hayvanlar tarafından daha fazla tercih edilir. Su kapsamları %74-78 gibi yüksek bir orandadır. Büyüme, laktasyon gibi değişik fizyolojik durumlara ya da belirli klinik durumlara özel olanları da vardır.

Yarı yaş mamalar %25-30 su kapsarlar. Biftek gibi insan yiyeceğine benzetilerek hazırlanır. Su tutucu ve bozulmalarını önleyen katkı maddelerini kapsar. Sindirilebilirlikleri kuru mamadan yüksektir. Lezzetlidirler. Kuru mamadan pahalıdırlar. Yedirilme kolaylıkları avantajlarıdır.

Kuru mamaların, su kapsamı genellikle %10 ila 12 arasındadır. Başlıca ham maddelerini mısır, yulaf, arpa buğday gibi tahıllar ve tahıl yan ürünleri, soya ve soya ürünleri, et unu, et ve kemik unu, et ve tavuk mezbaha yan ürünleri, süt tozu, peynir altı suyu tozu gibi unsurlar oluşturur. Antioksidan ve koruyucular içerirler. Lezzetli olmalarını sağlamak için yağ kapsamları kuru maddeye göre %5 ile 15 arasında değişir. İmalatları sırasında nişastanın sindirilebilinir kılınması için mutlaka ısıl işlemden geçirilirler. Ambalaj açıldıktan sonra uzun süre kullanılabilmeleri avantajlarındandır. Kuru mama ile beslenen kedilerde diş ve diş eti hastalıkları daha az görür.

Kediler için hazırlanan ticari mamalarda lezzetin iyi olması iyi ve dengeli beslenme ile aynı şey değildir. Dikkatlice dengelenmiş doğru beslenme her zaman önemlidir. Evde pişen yiyeceklerde olduğu gibi tuz, sebze, baharat, bulyon, soğan, sarımsak, vanilya gibi doğal yada sentetik esanslarla lezzet zenginleştirilir. Lezzetin iyi olabilmesi için eklenen bu çeşnilerin yanında elbette içerikte kullanılan malzemelerin de kaliteli ve taze olması gereklidir. Pet mamalarında kullanılan çeşnilerin başında tuz gelir. Tuz ucuzdur. Ancak, kullanılan seviye maksimum beslenme seviyesinin üstünde olursa kedinin sağlığı açısından sakınca yaratır. Bu bazen beslenme gereksiniminin 10 katı üzerinde olabilmektedir. Uzun süreli tuzlu gıda alımı, subklinik seyreden böbrek hastalıklarına neden olur. Erken dönemde teşhisi zor olsa da ilerleyen yaşlarda böbrek bozuklukları ortaya çıkar. Bunun gibi diğer (yağ, monosodyum glutamat, aminoasitler, şeker, soğan, sarımsak vs.) tatlandırıcı çeşnilerin de miktar ve oranları kedi sağlığını etkiler.

Kuru mamalara eklenen gıda antioksidanları yağların bozulmalarını önler. Raf ömrünü uzatır. Mamalardaki kalsiyum ve fosfor oranları da kedi sağlığını etkiler. Aşırı magnezyum strüvit taşına, aşırı tuz ve fosfor renal hastalıklara, aşırı kalsiyum ortopedik hastalıklara , aşırı yağ ve enerji obesiteye sebep olur. Sakatatlarda fosfor yüksektir. Protein kaynağı olarak kullanıldığında kediler için uzun süreli kullanımda sakınca yaratabilir. Tipik süpermarket mamaları kediler için tavsiye edilenden fazla kalsiyum ve fosfor içerir. Böbrek taşlarının oluşumuna altyapı hazırlayabilir.

İyi bir mama; dikkatlice dengelenmiş içerikler, yüksek kaliteli protein, kontrollü mineral seviyesi, kontrollü idrar pH’sı sağlamalıdır. Deri ve tüy sağlığı için omega 3-6 yağ asitleri içermesi faydalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu